Primary Color

Secoundary Color

Layout Mode

Body Background style

Select Background Color

Select Background Image


Seyyid Battal Gazi Külliyesi

Seyyid Battal Gazi Külliyesinin bulunduğu Üçler Tepesi modern yerleşimi kuş­bakışı seyrediyor. Üçler Tepesi’nin Frigler zamanında da kutsal bir yer olduğu sanılıyor. Burada pagan dönemde inşa edilmiş bir tapınak olduğu varsayılıyor, Hıristiyan­lıkla birlikte tapınak bir manastıra dönüşmüş. Selçuklular manastırın bazı yapılarını da kullanarak külliyenin temelini atmış.


Adı dilden dile, ünü kuşaktan kuşağa yayılan halk kahramanı Seyyid Battal Ga­zi’nin kimliği hakkında farklı bilgiler bulunuyor. Ancak babasının Malatya Serdan Hüseyin Gazi olduğu ve 680 yılında Malatya’da doğduğu görüşünde birleşiliyor. An­nesi Saide Hatun, eşi Zeynep Hanım ve iki oğlunun mezarları Eski Malatya’da. Onun peygamber soyundan geldiği, atalarının İmam Cafer, İmam Zeynel Abidin yoluyla İmam Hüseyin’e, dolayısıyla da Hz. Ali’ye ulaştığı ve bu nedenle “Seyyid” olduğu kabul ediliyor. Battal adını yiğitliği ve cesareti nedeniyle, Gazi unvanını da savaşlarda gösterdiği kahramanlıklardan dolayı aldığı sanılıyor.

Seyyid Battal Gazi Külliyesi
Seyyid Battal Gazi’nin Arapların Anadolu seferlerine ve İstanbul kuşatmasına katılıp birçok kahramanlıklar gösterdiğine inanılıyor. Artık söylencelere karışmış yaşam öyküsü 10. yüzyılda yaşamış ve Araplara karşı savaşmış Bizanslı uç beyi Digenes Akritas söylencesiyle de büyük benzerlikler gösteriyor. Malatya, Kayseri ve Eskişe­hir’de de makamları bulunan Battal Gazi'nin 740 yılında Arap ordularıyla Bizanslılar arasında yapılan Afyon savaşına katıldığı, Mesih Kalesi önünde yapılan çarpışmada öldüğü ve vasiyeti uyarınca Seyitgazi’deki Üçler Tepesi’ne gömüldüğü kabul ediliyor.

Seyyid Battal Gazi Külliyesi’nin yapımına Selçuklu döneminde başlanmış. Söy­lenceye göre Battal Gazi'nin mezarını ölümünden yıllar sonra Çoban Baba (Kutluca) bulmuş. Şimdi türbesi külliyenin içinde bulunan Çoban Baba koyunlarını otlatırken bir mucize sonucu mezarı keşfetmiş. Bunu duyan Selçuklu Sultanı 1. Alaeddin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun (Valide Sultan) 1207-1208 yıllarında Battal Gazi'nin mezarının üstüne türbe ve yanına da bir cami inşa ettirmiş. Ümmühan Hatun da vasiyeti uyarınca buraya gömülmüş. Seyyid Battal Gazi Külliyesi kapalı bir avlunun etrafına dizilmiş yapılardan oluşuyor. Külliyenin merkezinde Battal Gazi'nin türbesi ve cami yer alıyor. Battal Gazi'nin sandukası tam 8,5 metre uzunluğunda, yanı başında da Battal Gazi'nin dillere destan aşkı kral kızı Elenora’nın sandukası var. Çoban Baba, Ümmühan Hatun ve Ayni Ana külliyedeki diğer türbeler. Külliye günümüzdeki durumunu Osmanlı döneminde almış, 1511-1517 yıllarında, buraya medrese, aşevi, fırın, Bektaşi tekkesi ve soğuk hava deposu gibi binalar eklenmiş.

seyit battal gazi
Seyitgazi'nin çevresinde Sultan Şücaettin ve Üryan Baba gibi önce Kalenderi dervişlerinin, sonrasında da Alevi-Bektaşilerin yerleştiği ünlü tekkeler var. Seyitgazi bir zamanlar Anadolu ve Balkanlardaki Kalenderilerin merkeziydi. 16. yüzyılda Kalen­deri merkezi olmaktan çıkan külliye Bektaşi tekkesine dönüşmüş ve Alevi-Bektaşilerin önemli merkezlerinden biri olmuş.

Akpare Kale (Dağlık Frigya) (Seyitgazi)

 
AKPARE KALE
Çukurca Köyü - Seyitgazi
Doğal sit alanıdır.
Çukurca köyünün hemen güneydoğusunda yükselen kayalık platonun güneydoğu kesiminde yer alır. Bir Frig kalesidir. Doğu yönde yer alan anıtsal girişine bu yöndeki kaya basamaklarıyla ulaşılır. Kale içinde ana kayaya oyulmuş mekânlar ve silo çukurları bulunur. Eteklerinde Roma ve Bizans dönemlerine ait kaya mezarları vardır.

Asar Kale (Seyitgazi)

 
ASAR KALE
Seyitgazi - Eskişehir
 
Kümbet  köyünün  3  km  kuzeydoğusunda,  Kümbet  Vadisi  ve  Beldere  güzergâhını izleyen dağ yollarına hâkim, kayalık tepe üzerindedir. 
Tipik bir Frig kalesidir. Kuzey yönden basamaklı, rampalı bir girişi vardır. Ana kaya oyulmuş silolar, kaya mekânları ve merdivenlerle inilen tonoz örtülü  anıtsal  sarnıç  önemlidir.  Oda  mezarlarının  bir  bölümdeki  iç  süslemeler ve cephe mimarisi görülmeye değer.

    Asmacık İnleri Kaya Mezarları (Seyitgazi)

     
    ASMACIK İNLERİ KAYA MEZARLARI
    Seyitgazi- Eskişehir
     
    Kümbet köyünün 1 km kadar batısındadır. Kaya kütlesinin güney ve batı  yüzüne oyulmuş olan kabartma bezemeli, yazıtlı mezarlar Frig, Roma ve  Bizans  dönemlerine  aittir.  Asmainler’de  Tabanca  Kaya  yerleşimi  ile  kaya  mezarları görülebilir.

    Selçuklu Hamamı (Seyitgazi)

    Seyitgazi ilçe merkezi, İkiçeşme Mahallesi’nde, Afyon Eskişehir yolu üzerindedir. Osmanlı döneminde yaptırılmış, Cumhuriyet döneminde restore edilmiştir. Bugünkü görünümüyle; kesme taş malzemeden, kubbeli, kubbe kasnağı dıştan çokgendir. Günümüzde Bor ve Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır.


    Kaynakça:
    - Eskişehir Valiliği.(2014). Eskişehir Rehberi(5.Baskı)


    Selçuklu Hamamı, İkiçeşme Mahallesi, Seyitgazi, Eskişehir




    selçuklu hamamı.jpg

    Peribacaları (Seyitgazi)

     
     
    PERİBACALARI
    Gökçegüney Köyü - Seyitgazi - Eskişehir
     
    Tüf ve tüfit türü jeolojik oluşumların erozyona uğraması sonucu oluşan yeryüzü şekillerinden oluşmaktadır.
    Birinci derece Doğal Sit alanıdır.

    Melik Gazi Türbesi (Seyitgazi)

    MELİK GAZİ TÜRBESİ
    Doğançayır Köyü - Seyitgazi - Eskişehir
     
    Danişmend Gazi’nin 1105 yılında vefat etmesinden sonra yerine en büyük oğlu olan Emir (Melîk) Gazi geçer ve yaklaşık olarak otuz yıl hükümdarlık yapar. Danişmend Gazi’nin vefatından sonra hanedan üyeleri arasında taht kavgaları oluşur. Bunu fırsat bilen I. Kılıç Aslan Malatya’yı alır. Emir (Melik) Gazi, başlangıçta Anadolu Selçuklularına tâbi olur. Sultan Mesud’u nüfuzu altına alan ve ona karşı Atabey olarak davranan Emir Gazi; onunla birlikte Haçlılar, Bizanslılar ve Ermeniler gibi dış düşmanlara karşı ortak bir siyaset takip eder. Bu dönemde Anadolu Selçuklu-Danişmendli ilişkileri bu şekilde devam eder.
     
    Emir Gazi’nin Bizanslılar, Haçlılar ve Ermenilere karşı yaptığı gazalar ve kazandığı zaferler sonucu Konya dışında Sakarya’dan Malatya’ya kadar Anadolu hâkimiyetini ele geçirmesi, huzur ve asayişi sağlayarak Anadolu’nun en nüfuzlu hükümdarı olması, Abbasi Halifesi ile Büyük Selçuklu Sultanı’nın da kulağına gitmiştir. Bunun üzerine 1134 yılında Abbasi Halifesi (1118- 1135) ve Büyük Selçuklu Sultanı Sancar, Emir Gazi’ye menşur, bayrak, davul, altın asa, tac gibi hâkimiyet alametlerini vermek ve “Melik” ünvanını tevcih ederek onu Kuzey Anadolu Hükümdarı ilan etmek için elçiler gönderirler. Ancak, onun ölümü üzerine bu hâkimiyet alametlerini yerine geçen oğlu Muhammed’e vererek onu “Melik” ilan ederler. Malatya’da vefat eden (1134) Emir Gazi’nin cenazesi, Kayseri’ye getirtilerek burada Pınarbaşı ilçesi Pazarören nahiyesinin Melik Gazi köyünde sağlığında yaptırdığı türbeye defnedilir.

    Eskişehir ile olan bağlantısı nedeniyle bazı yerel kaynaklar ve söylenceler O’nun Seyitgazi nahiyesinin Arabviran Karyesiyle Çukur Ağıl Karyesi arasında bulunan bir toprak kale civarında vefat ederek (H 529, M/1134) defnedildiğini kaydeder. Malatya ile olan bağlantısı nedeniyle de Seyyid Battal Gazi’nin evladı; Seyyidetü’ş-Şerifetü’l-Aleviyye, Battal Gazi’nin kız kardeşi olup Malatya emiri Ömer b. Nu’man ile izdivacından olan Nâzırü’l-Cemal Hatun’un çocukları olduğu belirtilir. Bunların yanında diğer Melik Gazi Tekkeleri Kale Dağ yakınlarındaki Sarımsaklık’ta, Niksar’da bulunanla büyük bir ihtimalle, Danişmendoğullarının aynı adı taşıyan beyi (M 1106-13) ile de aynı kültürel bağlantılarla ilgilidir. Dolayısıyla Eskişehir’deki Melik Gazi adına izafe edilen tekke bir makam tekkedir. Türk ve İslam kültüründe kahramanlıklarıyla büyük izler bırakmış olan kimliklerden Melik Gazi’nin bu bölge içinde bu manada anıları hâlâ tazedir. Burada gömülü olmasa bile onun kutlu adı için bir tekkenin kurulmuş olması yöre insanının dini inançlarının köklerinin yanında millî benliğin oluşturulmasında da son derece önemli bir hareket noktasını oluşturur. Melikgazi ( Melekgazi ) Türbesi Seyitgazi ilçesi, Doğançayır köyündedir.